Pages

Subscribe:

21 Ekim 2009 Çarşamba

Otizmde Teshis, İlle de Erken Teshis!

Otizmde Teshis, Ille de Erken Teshis!

Farklı alanlarda uzmanlaşmış kişiler tarafından yapılan araştırmalar ortaya koymaktadır ki, yaklaşık bir yaş civarında otizm ilk belirtilerini göstermektedir. Annenin sesi ve gülümsemesi gibi sosyal uyaranlara bebeğin tepkisiz kalması veya tepkilerinde yavaşlık olması, göz teması kurmada zorluklar, motor gelişmede ve taklit becerilerinde gecikme, uyku ve yemek düzeninde sorunlar ilk belirtiler arasında sayılabilir.

Gelismis ulkelerde otizm teşhisi farklı uzmanların katılımıyla oluşturulmuş bir ekip tarafından konulmaktadır. Ekibin uzmanları arasinda psikiyatrist, psikolog, konuşma ve dil terapisti, uğraşı terapisti, özel eğitim uzmani, fizyoterapist, sosyal hizmet uzmani bulunabilmektedir. Epilepsi, metabolik bozukluklar, Fragil-X Sendromu gibi zaman zaman otizmle beraber görülebilen bozuklukların tıbbi taraması yapıldıktan sonra, kesin tanı ancak bazı standard psikolojik testlerin uygulanmasıyla konulabilmektedir. Şu an uygulaması en yaygın olan test, ilk olarak Catherine Lord tarafından 1989 yılında geliştirilmiş standart bir otizm tanı testi olan, ve sahsen kendimin otizm teshisinde "altin kural' olarak tabir edebilecegim, ADOS’tur (Autism Diagnostic Observation Schedule). Yine Lord tarafından geliştirilmiş olan ve çocuğun geçmişi ve davranışları hakkında oldukça detaylı sorular içeren, yapılandırılmış bir aile mülakat formu olan ADI-R (Autism Diagnostic Interview-Revised), otizm tanılamasında yaygın olarak kullanılmaktadır. ADOS bir yaş ve sonrası çocuklarına uygulanabilen yapısal bir otizm tanılama testidir ve degisik yas asamalarina gore gelistirilmis birkac modul' den (kitapcik) olusur. Temelde, uygulayicinin, cocukla birebir oyun halinde iletisimi esnasinda yaptigi gozlemleri icerir. Otizm teshisindeki butun kilit belirtiler ADOS formunda yer alir. Uygulayici, cocukla iletisimi sirasinda bu belirtilerin olup olmamasina dikkat eder. Uygulamasi ve Turkce'ye uyarlamasi oldukca basit olmasina ragmen, malesef (en azindan benim bildigim kadariyla) Turkiye'de cevirisi ve uygulamasi yoktur.

Yukarda tarif ettigim surec durust olmak gerekirse, en azindan bizim ulkemizde, isin biraz ideal boyutu. ADOS, otizmde erken teshis ve dogru teshis icin atilmis en onemli adimlardan birisi. Zira bugun artik bircok ulkede bilim "Otizm'den tamamen iyilesen" veya "En iyi sonuc alinan cocuklardan" bahsediyor. Ama en onemli sart "ERKEN TESHIS". Ozellikle de 3 yas alti inanilmaz bir oneme sahip. Cunku bu yastan once yapilan etkin bir mudahale, kesin sonuclara goturebiliyor (erken mudahalenin ne oldugunu ve nasil yapildigini daha sonraki yazilarimda gucumun yettigince anlatmaya calisacagim) Ancak mudahaleden onceki en onemli konu, erken teshisin yapilabilmesi. Ve malesef ulkemizde, ozellikle kucuk cocuklarin teshisinde kullanilan herhangi bir olcek veya test benim bildigim kadariyla bulunmamakta, veya bulunsa bile cok sinirli alanlarda kullanilabilmektedir.

Benim bu noktada ailelere onerebilecegim, cocuklarinda normalin disinda bir gelisim tesbit ettiklerinde bu konuda degisik kaynaklardan bilgi toplamalari (Otizmin ne oldugunu bir onceki yazilarimda ornekleriyle beraber anlatmaya calistim), ve sonrasinda otistik cocuklarla, ozellikle de kucuk yaslardaki otistik cocuklarla deneyimi olan, bu konuda isim yapmis uzmanlara hic vakit kaybetmeden basvurmalari. Otizm teshisi koyan tibbi uzmanlik gruplari: Cocuk Psikiyatrisi (Capa, Cerrahpasa, Marmara Universitesi Hastanelerinde bolumleri mevcuttur) ve Cocuk Norolojisi'dir (Yine universite hastaneleri veya tam tesekkullu ozel hastanelerde bolumleri mevcuttur).

Evet Hayır İle Cevap Verme

EVET/HAYIR ILE CEVAP VERME

Cocugun tercih ettigi bir nesne (mesela cubuk kraker) ve tercih etmedigi bir nesneyi (mesela kalem) masaya koyun. Once tercih etmedigi nesneden baslayin. Elinizde tutup “Kalem mi istiyorsun?” seklinde sorun. Hayir cevabini verince odullendirin. Sonra istedigi nesneyi elinize alin ve “Cubuk kraker mi istiyorsun?” seklinde komut verin. Evet cevabini verdiginde odullendirin. Nesne sayisini istediginiz kadar arttirabilirsiniz.

7. FIILLER

(A) Resimli Kartlarla: Bir insanin veya hayvanin yapmis oldugu bir fiili gosteren bir kart secin (Mesela bir cocugun kostugunu gosteren bir kart). “Cocuk burda ne yapiyor?” seklinde komut vererek cocugun fiili isimlendirmesini bekleyin. Davranis, asamali olarak azaltilmak kaydiyla odullendirilir. Istediginiz sekilde ve sayida kartla bu islemi yapabilirsiniz.

(B) Insanlarla: Bu uygulama icin size yardimci olacak birisini secmelisiniz (cocuk veya yetiskin olabilir). Yardimci olacak kimse yoksa kol ve bacaklarini oynatabileceginiz oyuncak bir bebek veya kukla da isinize yarayabilir. Yardimiciniz bir hareketi yaparken mesela “Ali ne yapiyor?” seklinde sorun ve cocuktan fiili isimlendirmesini bekleyin. Otistik cocuklarin buyuk bir kismi zamir kullaniminda zorlandigi icin hareketi kendiniz yapmayin (Mesela “Ben ne yapiyorum?” diye sordugunuzda uygun cevap “yuruyorsun” olacaktir. Halbuki otistik cocuklar bunu soylemekte zorlanabilir. “Yuruyorsun” yerine “yuruyor” demek daha kolay olacaktir).

(C) Kendisi: Cocugunuzdan bir hareket yapmasini isteyin (Fiziksel olarak yardimci olarak veya hareketi kendiniz gostererek bunu yaptirabilirsiniz). “Ne yapiyorsun” komutunu vererek cocuktan fiili ismlendirmesini bekleyin. Davranis, asamali olarak azaltilmak kaydiyla odullendirilir. C asamasi kesinlikle A ve B basarildiktan sonra uygulanmalidir.

Resimli Kartlar

RESIMLI KARTLAR

(A) Resimleri tanima: Masanin uzerine 2 tane resimli kart koyun (YA-PA’nin iri kartlarini tercih ederim). Sadece birini isimlendirerek mesela “Elma’yi goster” deyin. Burda “goster” komutundan baska komut kulanmayin. Bekledigimiz davranis, cocugun isimlendirilen karti isaret parmagiyla gostermesi. Diger karti isimlendirmeyin. Sonra diger bir kart ciftine gecebilirsiniz. Kartlari secerken onceligi cocugun cevresinde en cok bulunan veya kendisinin ozellikle tercih ettigi nesnelerin kartlarini secin. Cocuk istediginizi basardiginda odulendirin (yeni baslayanlar icin fiziksel oduller, oyuncak, kuck bir parca yiyecek vs. Ilerki seviyelerde sadece sosyal oduller tercih edilir: Aferin, bravo, alkislamak gibi.) Zamanla fiziksel odullerinizi sadece belli zamanlarda verin, bazi denemelerde vermeyin. Cocuk, tamamen bagimsiz olarak yapmaya basladiginda sadece sosyal odullere devam edin.

Benim Genelde Kullandigim Ornek Liste:

  1. Elma-Kalem: Elma’yi goster
  2. Araba-Masa: Araba’yi goster
  3. Top-Otobus: Top’u goster
  4. Cicek-Domates: Cicegi goster
  5. Kasik-Ekmek: Kasigi goster
  6. Catal-Portakal: Catali goster
  7. Tabak-Masa: Tabagi goster
  8. Televizyon-Araba: Televizyonu goster
  9. Kopek-Kitap: Kopegi goster
  10. Kedi-Top: Kediyi goster vs.

En az 20 karti taniyabiliyorsa, kart sayisi arttirilir. Mesela elma, top, ve televizyon kartlari konup “Elma’yi goster” komutu verilir. Bundan sonra “Top’u goster komutu da verilir. Kart sayisi egiticinin insiyatifine gore arttirilir. Daha sonra (B) sikkina gecilir.

(B) Resimleri isimlendirme: Yukardaki programin aynisi olup, komut mesela “Bu ne?” seklinde degisir. Cocuktan beklenen davranis nesne kartini isimlendirmesidir.

(C) Gercek Nesneler: Cevrenizde cocugun en cok kullandigi veya encok ilgisini ceken nesnelerle calisilir. Masa uzerinde calisilabilecegi gibi, yerde veya yururken de calisilabilir. Bir nesneyi isimlendirin. Mesela “Masa nerde?” sonra “Hadi dokun masaya” komutunu verin. Cocuktan masaya dokunmasi beklenir. Yapamazsa elinden tutarak yardimci olun ve odullendirin (yiyecek, oyuncak vs). Zamanla odulu azaltarak birakin.

(D) Gercek Nesneleri Isimlendirme: Yukardaki programin aynisi. Yalniz bu sefer bir nesneye siz dokunun ve “Bu ne” komutunu vererek, cocugun nesneyi isimlendirmesini bekleyin.

2. KITAPTAKI NESNELERI ISARET PARMAGI ILE GOSTERME

Irice resimleri olan bir cocuk kitabi alin ve mesela “Kopek nerde?” komutunu vererek nesneleri parmagi ile gostermesini bekleyin. Davranisi odullendirin.

3. ISTEDIGI NESNELERI BELIRTEBILME

(A) Isaret Parmagi ile: Cocugun tercih ettigi bir nesne (mesela cikolata, kraker, oyuncak vs.) ve tercih etmedigi bir nesne masaya konulur. Iki nesne de cocuga gosterilir ve “Hangisini istiyorsun?” komutu verilir. Cocuk parmak isaretini kullanarak dogru tercih yaptiginda hemen istedigi nesne cocuga verilir. Bu calismada odul cocugun isaret ettigi nesne oldugundan diger fiziksel oduller kullanilmaz.

(B) Istedigi Nesneyi Dili Kullanarak Belirtme: (A) ile ayni uygulama yapilir. Yalniz “Hangisini istiyorsun?” komutu verildikten sonra, cocuktan istedigi nesneyi isimlendirmesi beklenir. Isaret parmagini kullanmak ile nesnenin ismini soylemek ayni anda olabilir.

4. INSANLARI TANIMA

(A) İnsanları Tanima: Cocugun cevresindeki insanlarin (anne, baba, kardesler, akrabalar vs.) fotograflari kullanilir. Yukarida (A) sikkinda oldugu gibi “goster” komutu, ve isaret parmagini kullanma davranisiyla resimler ogretilir.

(B) Isimleri soylenince insanlara gitme: Odada tanidik bir insan bulunur. Cocuga “Baba’ya git”, “Anneanne’ye git” vs komutu verilir. Bunu basardiginda odullendirilir (Aferin, bravo gibi sosyal odulle beraber yiyecek veya oyuncak gibi fiziksel bir odul).

(C) Sorulunca Insanlarin Isimlerini Soyleme: Bu maddede komut “Bu kim?” olmak uzere cocuktan gosterilen kisinin ismini soylemesi beklenir. Davranis, asamali olarak azaltilmak kaydiyla odullendirilir.

5. NESNELERI ISLEVLERIYLE TANIMA

(A) Nesneleri Islevleri Soylenince Gosterme: Iki nesne masaya konur. Birinin islevi soylenir (Mesela kalem icin “Ne ile yazi yazariz?”). Cocuktan uygun nesneyi isaret parmagi ile gostermesi beklenir. Davranis, asamali olarak azaltilmak kaydiyla odullendirilir.

(B) Nesnelerin Ismini Islevleri Belirtilince Soyleme: Yukardaki yontemin aynisi olup, komut verildikten sonra cocuktan uygun nesnenin ismini soylemesi beklenir. Davranis, asamali olarak azaltilmak kaydiyla odullendirilir.

Ornek Liste:

1- Ne ile yazariz?/Kalem

2- Ne ile su iceriz?/Bardak

3- Ne ile yemek yeriz?/Kasik veya catal

4- Ne ile kagit keseriz?/Makas

5- Nerde uyuruz?/Yatakta

6- Neyin uzerine otururuz?/Sandalye

7- Ne ile boyariz?/Boya kalemi

8- Ne ile elimizi yikariz?/Sabun

9- Ne ile dislerimizi fircalariz?/Dis fircasi

10- Ne ile burnumuzu sileriz?/Mendil vs.

***Listeyi istediginiz kadar uzatabilirsiniz.

Otizmde Erken Mudahale Programi. 1-) Dil ve Sosyal Gelisim

Otizmde Erken Mudahale Programi. 1-) Dil ve Sosyal Gelisim

Asagidaki program, basta aileler olmak uzere bu konuyla ilgili butun sahislara yardimci olmasi amaciyla benim gelistirmis oldugum bir program. Bu program, Uygulamali Davranis Analizi-Lovaas Metodu'nun bir parcasi olup, sosyal ve dil gelisimine yonelik "pratik bilgiler" icermekte. Daha sonraki yazilarimda Uygulamali Davranis Analizi'nin diger asamalarini da iceren programlar ekleyecegim. Burdaki amacim, ozel egitimde ve erken mudahalede Turkiye'de benim hissettigim bilgi acigini doldurmaya calismak.
Bu programi ebeveyn olarak, egitimcinizin destegi olsun olmasin, otizm teshisi konmus cocugunuza gunde 3-4 saat olmak uzere hergun uygularsaniz oldukca buyuk faydasini goreceksiniz. Zira bu program, tarafimdan da olmak uzere denenmis olup, bir cok olumlu gelismeye yardimci olmustur. Ayrica, yurt disinda dahi haftada 25 ile 40 saat arasi olan bireysel egitimin buyuk bir kismini malesef yine aileler ustlenmektedir. Dolayisiyla, baskalarindan ne kadar yardim alirsaniz alin, ebeveyn olarak size de buyuk gorevler dusuyor. Son olarak, bu programi otistik cocuklar icin gelistirmis olmama ragmen, ozel egitime ihtiyac duyan diger cocuklara da yardimci olacagini dusunuyorum.

Simdiden kollari sivamaniz dilegiyle...Kolay gelsin..

Agir Metaller, Asi ve Otizm Baglantisi

Agir Metaller, Asi ve Otizm Baglantisi

Civa, maruz kalindigi takdirde sinir ve sindirim sisteminde ciddi tahribatlara yol acabilecek agir metallerden olup, otizme neden olabildigi tesbit edilmis ender maddelerden birisidir. Civa bugun agirlikla kimya endustrisinde kullanilmakta (bkz. cesitli petrol bazli maddeler ve ozellikle de yuksek oranda sulfur iceren komur. Bir diger civa iceren madde ise flurosan lambalar!). Bu metal turune maruz kalma, daha cok uretiminde civa kullanan ve atiklari civa iceren fabrika ve isletmelerin yakinlarinda yasayan sahislar icin soz konusu. Fakat malesef, artik global bir endustrilesmeden soz ettigimiz icin, ve bazi ulkelerin endustriyel atik konusunda baglayici yasalarinin bulunmamasi yuzunden kimin bu metale ne kadar maruz kaldigini tesbit etmek kolay degil. Yalniz, bazi sulardan cikartilan balik turleri ciddi oranlarda civa icerebiliyor (Kimseyi panikletmek gibi olmasin kesinlikle ama, Amerikan Pediyatri Birligi, yakin zamanlarda, hamile kadinlari bazi tur baliklari tuketmemeleri konusunda uyaran bir bildiri yayinladi). Son olarak civa, son yillarda otizm tartismalarinda gundeme oturan bir diger konunun da icerigini olusturmakta: Asi ve otizm baglantisi. Malesef bazi asi markalarinda timerosal denilen ve civa iceren bir madde bulunuyor. Bu miktar, bir cok yasal duzenlemelerde bildirilen miktarin altinda. Diger bir deyisle, bazi uzmanlar bu miktardaki civanin zararinin olmayacagini iddia ediyor. Ote yandan karsi grup ise, asilarin icindeki civa ne kadar az olursa olsun, kucuk bebeklerin sisteminin bu miktara tahammul edemeyecegi gorusunu savunuyor. Literaturde her iki tarafi da destekleyecek arastirma var. Civa iceren asilar, Kanada gibi bazi batili ulkelerde yasaklandi, ama bu konuda kesin lafi soylemek benim boyutlarimi biraz asiyor. Yalniz sunu soylemekle yetinecegim. Bircok aileyi tereddude dusuren uclu asinin otizme yol acmadigi, icinde Dunya Saglik Orgutu'nun de bulundugu bircok saglik otoritesi tarafindan onaylanmis durumda.
Otizmle baglantisi tespit edilmis bir diger agir metal ise kursun. Yine kursun da daha cok kimya endustrisinde kullaniliyor. Gelismis ulkelerde cogu uzman, otizm teshisi konulan cocuklarin kanlarinda, civa veya kursun gibi agir metal olup olmadiginin tesbit edildigi testleri standard prosedur olarak onermeye basladi. Uygulanan tedavi yontemi ise
kilasyon (chelation) terapisi. Kilasyon terapisinde, vucuda verilen bazi maddeler kandaki metallere yapisip bosaltim sistemiyle organizmadan atiliyor. Yurtdisinda dahi bircok donanimli hastanede bu uygulama yapilmiyor. Daha cok belirli klinikler ve alternatif tip uzerine uzmanlasmis hekimler bu uygulamayi yapiyor. Turkiye'de uygulamasi olup olmadigini bilmiyorum. Yalniz bu konuda belirtmek istedigim nokta, kilasyon tedavisine baslamadan once kanda agir metallerin tesbit edilmis olmasi. Aksi takdirde bu uygulamanin ciddi yan etkileri olabiliyor.

Renkleri

RENKLER:
1- Esleme ile: Renk ogretimine de esleme yaparak baslanir. Bunun icin kendi yapacagimiz esleme kartlarini kullanacagiz. Otistik cocuklar genelleme yapmakta zorlanir. Mesela, elma kartini elma diye ogrendiyse, bir de kirmizi diye ogretmeye kalkarsaniz bunda zorlanacaktir. Bu yuzden beyaz kartondan kucuk kartlar yapip, uzerlerini her renkten ikiser tane olmak uzere gelisi guzel boyayin. Bunlar sizin renk kartlariniz olacaktir.
Renk eslemede prosedur, sekil ogretimiyle aynidir. Daima ana renklerden baslayin. Kirmizi, mavi, sari, yesil, beyaz, siyah, kahverengi, turuncu, mor ideal sira olabilir. Bir rengi ogrenmeden diger renge gecmeyin, ve baslangicta pekistirec kullanin.
2- Sifat olarak renkler: Esleme Kartlari ile: Bunu icin degisik esleme kartlari kullanacagiz. Mesela kirmizi bir elma ve sari bir elmayi gosteren kartlari masaya koyun. Cocuga diger kirmizi elma kartini verin. "Kirmizi elma. Kirmizi. Aynisina koy" komutunu verin, ve sirasiyla diger renklere, baska nesne kartlarini da kullanarak gecebilirsiniz.
3- Sifat olarak renkler: Canli nesneler ile: En son asama renkleri tanima. Masaya iki tane farkli renkte "birbirinin benzeri" canli nesne koyun (Mesela birbirinin tamamen ayni olan bir kirmizi ve bir sari araba). Elinizi cocuga dogru kocaman acarak "Araba. Kirmizi arabayi ver" komutunu verin. Cocuk bunu basardiginda diger renklere gecin. Onemli bir nokta, kesinlikle benzer nesneler secin. Eger masaya kirmizi bir top ve sari bir kalem koyarsaniz baslangic itibariyla cocuk bunda zorlanacaktir.
4- Renkleri Adlandirma: Bunun icin herhangi bir nesneyi masaya koyun. "Elma. Elma ne renk?" komutunu vererek cocugun rengi isimlendirmesini bekleyin.

Şekilleri

SEKILLER:
1- Esleme ile: Sekil ogretimine esleme yaparak baslanir. Bunun icin esleme kartlarini kullanabilirsiniz. Veya bulamazsaniz kendi esleme kartlarinizi yapabilirsiniz. Kartondan kucuk parcalar kesip, uzerlerine ikiser tane olmak uzere daire, ucgen, kare, dikdortgen cizin, ve iclerini tek bir renge boyayin.
Sekil eslemede prosedur, yukardaki islemle aynidir. Sekil ogretimine daima daire ile baslayin. Masaya daire ve ucgen kartlarini koyun. Diger daire kartini cocuga verip "Bak daire. Daire. Aynisina koy" komutunu verin. Sonra ayni islemi ucgen icin de tekrarlayin. Daha sonra kare ve dikdortgene gecebilirsiniz. Baslangicta her uygulamada pekistirec kullanmayi ihmal etmeyin.
2- Sekilleri Tanima: Masaya daire ve ucgeni koyun. Tahta puzzlelardan veya plastik legolardan faydalanabilirsiniz. Elinizi cocugun gorecegi sekilde kocaman acarak "Daire. Daireyi ver" komutunu verin. Bir sekli tamamen ogrenmeden digerlerine gecmeyin.
3- Sekilleri Adlandirma: Tahta puzzleinizdan oncelikle daireyi masaya koyun. "Bu ne?" komutunu verin. Bunu basarinca, sirasiyla ucgen, kare, ve dokdortgene gecebilirsiniz. Baslangicta "Bu hangi sekil" gibi karmasik bir komut vermekten kacinin.

Nesne Eşleme

NESNE ESLEME:
1. Gercek nesnelerle esleme: Masaya iki tane nesne koyun. Nesne secerken cocugun en fazla asina oldugu veya en cok ilgisini ceken nesneler olmasina dikkat edin. Daha sonra, nesnelerden birinin esini goz hizasina kaldirarak "Aynisi, aynisini ver" komutunu verin. Cocuk sizi anlayincaya kadar komutu tekrarlayin. Size dogru nesneyi verdiginde, davranisi pekistirin (Pekistirme, cocuk istenilen davranisi gosterdiginde odul vermekle gerceklestirilir. Cikolata, kraker gibi yiyecek tarzinda olabilecegi gibi; aferin, bravo, ya da alkislamak gibi sosyal pekistirecler de kullanilabilir).
Esleme yetenegi zamanla ilerledikce, pekistirecler daha az miktarda veya sadece bir kac defa verilerek kullanilir. Amac, ileride, davranisin pekistirec olmadan sergilenmesidir.
Asagida bazi nesne orneklerini bulabilirsiniz.
  • Cesitli kucuk oyuncak hayvanlar
  • Elma, muz, armut gibi yiyecekler (plastik de olabilir)
  • Oyuncak araclar
  • Catal, kasik gibi mutfak malzemeleri vs
2- Resim kartlariyla esleme: Yukardaki islem aynen resimli esleme kartlariyla tekrarlanir. Yalniz bu asama, 1. asama basarildiktan sonra uygulanmalidir. Esleme kartlarini satin alabileceginiz gibi, kucuk kartlar uzerine her nesneden ikiser tane olmak uzere cizip boyayarak kendiniz de yapabilirsiniz (Ya-Pa oyuncakci bayilerinde esleme kartlarini bulabilirsiniz).

Esleme kartlarini uygularken, masaya iki tane kart koyun. Bu kartlarin eslerini, cocugun gormeyecegi sekilde elinize alin. Bir tanesini cocuga gostererek, eline verin. "Bak elma, aynisinin uzerine koy" seklinde komut verin. Ileride, masaya sirasiyla uc, dort, bes, alti vs. kart koyup, esleme yaptirabilirsiniz.

Bu uygulamada onemli olan noktalardan biri de, resimdeki nesnenin uzerinde durulmasi. Mesela "elma" derken ses tonunuz vurgulu olsun ve beraberinde beden dilinizi de kullanin. Kartin uzerine parmaginizla vurabilir, elma yiyormus gibi taklit yapabilirsiniz.

Erken Mudahale

Otistik cocuklar, zihinsel acidan en cok soyutlama yapmakta zorlanirlar. Bilissel egitimin temeli olan degisik "siniflandirma" calismalari, soyutlama yetenegini desteklediginden, ozel egitimin en onemli basamaklarinda birini olusturur.
Akademik egitim, kesinlikle dil ve sosyal egitim programi baslandiktan sonra uygulanmalidir (Dil ve sosyal gelisim programini daha once siteye eklemistim). Yalniz, dil ve sosyal gelisim programiyla beraber cocugunuz en azindan komut almaya, temel nesneleri tanimaya, ve yavas yavas goz temasi kurmaya basladiktan hemen sonra yavas yavas akademik egitime gecebilirsiniz.

Otizm'de Diyet Tedavisi

Otizm'de Diyet Tedavisi: Glutensiz Kazeinsiz Beslenme

Otizm'de diyet tedavisi, baslica iki alerjen maddenin cocuklarin diyetinden tamamen cikarilmasi ile saglaniyor: gluten ve kazein. Gluten, bugday urunlerinde bulunan temel bir protein (bugday, bulgur, ekmek, pide, simit vs); ayrica gluten, bazi soslar ve kivam artiricilarda da bulunabiliyor (soya sosu, salata soslari, aci sos, bazi sirke cesitleri vs) . Kazein ise yine bir protein cesidi olup sut ve sut urunlerinde bulunmakta (sut, yogurt, tereyagi, peynir vs). Gluten ve kazein cesitli sebeplerle iyi sindirilemedigi takdirde, beyinde morfin seklinde hareket edebiliyor. Vucutta ciddi sekilde bagimlilik yapabilen bu madde, ayni zamanda davranis bozukluklarina da sebep olabiliyor. Goruldugu gibi, bu iki protein turu sadece sindirim veya bagisiklik sistemini etkilemekle kalmayip, sinir sisteminde de bozukluklara yol acabilmekte.
Genel olarak sindirimi zaten zor olan gluten ve kazeinin, dunya genelinde, cesitli alerjilere veya sindirim sitemini ilgilendiren hastalik ve hassasiyetlere yol actigi zaten bilinmekte, mesela gluten intoleransinin yol actigi colyak hastaligi gibi. Fakat gecen yuzyilin baslarinda bazi uzmanlar, gluten ve kazein ile bazi sinir sistemi problemleri arasindaki ciddi baglantiya dikkat cekmeye basladilar. Gunumuzde de glutenin bazi tur sizofreni ve diger sinir sistemi bozukluklariyla iliskisi en azindan bazi uzmanlar tarafindan kabul edilmekte.
Yine bircok otistik cocuktaki sindirim sistemi sorunlarinin yaygin varligi (kabizlik, ishal, kusma vs), otistik cocuklar tarafindan daha cok gluten ve kazein iceren urunlerin takintili bir sekilde tercih edilmesi, bazi uzmanlarda, otizm ile gluten ve kazeinin bir iliskisi olabilecegi ihtimalini uyandirmistir. Bunun tetkini yapmak aslinda o kadar zor degil. Metabolik hastaliklar ve otizm uzerine uzman bir hekime basvurdugunuzda eminim bunun tesbiti kolaylikla yapilabilir. Bugun glutensiz ve kazeinsiz diyeti deneyen otistik cocuk ailelerinin buyuk bir cogu, diyetten oldukca faydalandiklarini cesitli internet siteleri ve konferanslarda belli ediyorlar. Yalniz bu diyetin faydasi her hekim tarafindan kabul edilmiyor. Bu malesef yine benim alanimin biraz disina kaciyor. Sanirim en dogrusu, yukarda da belirttigim gibi, uzman bir hekimin gorusune basvurmak. En altta sagda faydali yazilar kategorisi altinda Prof. Dr. Ahmet Aydin'in otizm ve beslenme uzerine olan bir calismasini iceren linki koydum. Ozellikle aileler icin oldukca yararli bilgiler icerdigini dusunuyorum.
Ayrica asgidaki yabanci sitelerden de faydalanabilirsiniz:

Sifatlar

Sifatlar:
Bir cok egitim merkezi sifat egitimini verir (mesela buyuk, kucuk, uzun, kisa, sisman, zayif vs.). Bunun disinda siz de gunluk yasamin bir parcasi olarak sifatlari ogretebilirsiniz. Asagida bununla ilgili bir kac aktivite ornegi verdim.
a. Cocugunuzun sevdigi bir nesneyi alin (mesela oyuncak araba). Arabayi masanin uzerine koyun. "Bak araba. Araba nerde? Masanin ustunde. Ustunde." seklinde komut verin. Sonra arabayi masanin altina koyun "Bak araba masanin altinda. Al-tin-da" komutunu verin. Sonra arbayi cocugunuza vererek "Arabayi masanin altina koy. Altina" komutunu verin. Yalniz bu aktiviteyi oyun gibi oynarsaniz daha etkili olur. Altinda ve ustunde kavramlarini bu sekilde bir kac defa tekrar edin.
b. Cocugunuzla yere oturun. Ayni renkte fakat farkli buyukluklerde iki tane top alin. "Bak bu top. Buyuk top". Sonra diger topu alin. "Bak bu da top. Kucuk top. Kucuk" komutlarini verin. Toplari cocugun onune koyun. Bacaklarinizi acarak karsilikli top yuvarlama oynayin. Ama her seferinde cocuktan farkli topu yuvarlamasini isteyin. Mesela "Topu at. Buyuk topu at" seklinde komut verin. Eger cocugunuz yanlis topu verirse "Hayir kucuk topu degil, buyuk topu at. Buyuk top." seklinde cocugunuzu yonlendirin.
c. Cocugunuz (mesela) cay vs. ictiginde onune bir cay kasigi bir de corba kasigi koyun. Caya seker atip "hadi cayi karistiralim. Kisa kasikla. Kisa kasik. Kisa" seklinde cocugu yonlendirin. Eger yanlis kasigi secerse "hayir uzun kasik degil, kisa kasigi al" seklinde komut verin. Uzun kavramini ise yine ayni sekilde cocugunuz corba icerken tekrarlayabilirsiniz.
Yukardaki ornekler benim aklima gelenler. Ama bu ornekleri istediginiz kadar degistirip, zenginlestirebilirsiniz.

Disarida

Disarida:
En iyi egitimin haftada en az 25 - 30 saat olmasi gerektigini soyledigimde, bu bazi ailelerin gozunu korkutabilir demistim. Ama cocukla gecirilen her an egitimin bir parcasi olabilir. Bunun en guzel orneklerinden biri de alisveris yapmak icin, bakkala gitmek icin, misafirlige gitmek icin vs. disariya ciktiginizda gerceklesebilir.
Cocugunuzun ilgisini ceken bir sey gordgunuzde yolda kisa bir muddet icin durun ve cocugunuzun gozlerinin icine bakarak (mesela) yoldan gecen bir otobusu parmaginizla gosterin:
"Aaa, bak bu ne?" cocuk cevap vermezse "Otobus, bak bu otobus, o-to-bus" seklinde siz cocugunuzu yonlendirin. Cocugun tekrar etmesi icin "kesinlikle" baski yapmayin veya sabirsizlanmayin. Zamanla bu kelimeleri soyleyecektir. Asagida disardaki nesnelere ve calismalara bir kac ornek verdim, ama bunlar tamamen sizin ve cocgunuzun gunluk hayatta karsilastiklari veya cocugunuzun disarda ozellikle ilgilendigi nesneleri kapsamalidir.
a. Bir cogumuzun evde hayvani olmadigindan, disarisi (ozellikle Istanbul'da) kedi ve kopek gibi hayvanlari tanitmak icin ideal. Mesela parkta bir kedinin yanina giderek
"Aaa, bak bu ne?" cevap gelmeze "Bak kedi, kedi, ke-di" diye tekrar edin. Ayrica hayvanlarin cikardagi sesleri ogretme, konusma icin ideal yontemlerden birisidir. "Miyaav, kedi miyaavv der" seklinde hayvanlarin cikardigi sesleri taklit edin. Eger hayvanlardan korkmuyorsaniz dokunmak da en iyi ogretim tekniklerinden birisidir.
b. Bir cok otistik cocuk arabalara takintili sekilde ilgi duyar. Tasitlari ogretmenin en iyi yolu da disarda gecirdiginiz zamandir.
c. Yiyecek-icecekleri ogretmenin en iyi yollarindan birisi de marketler! Bazi otistik cocuklar ailelerine markette zorluk cikarabilir. Ama eger boyle bir sorununuz yoksa, ekmek, su, sut, yogurt, makarna vs. gibi yiyecekleri cocugunuza markette ogretebilirsiniz.
d. Cocugunuzun seviyesine gore agac, cicek, cocuk, amca, teyze, gunes, gokyuzu, deniz gibi kavramlari ogretmenin en iyi yolu da disarda gecirdiginiz zamandir.

Evin bolumlerini tanima

Asagida, egitimde biraz daha ilerlemis cocuklar icin dort farkli alanda uygulamali davranis analizi cercevesinde aktivite ornekleri verdim. Umarim faydali olur.

Evin bolumlerini tanima:
Cocugu karsiniza alin ve asagidaki komutlari verin.
a. "Mutfak nerde? Mutfaga git."
b. "Banyo nerde? Banyoya git."
c. (Eger tuvalet ayriysa) "Tuvalet nerde? Tuvalete git."
d. "Senin odan nerde? Odana git."
e. (Eger varsa) "Kardesinin odasi nerde? Kardesinin odasina git."
f. "Anneyle babanin odasi nerde? Anneyle babanin odasina git."
Yukardaki odalari evinizdeki bolumlere gore degistirip genisletebilirsiniz. Sadece bir bolumden baslayin, ve cocuk bir bolumu tam anlamadan diger bolume gecmeyin. Her komutu cocugun gozlerinin icine bakarak, ve anlasilir bir sekilde verin. Eger bir kac tekrardan sonra komutu anlamazsa, cocugun elinden tutarak sordugunuz bolume beraber gidin. Evin bir bolumune vardiginizda tekrar
"Nerdeyiz simdi? Burasi neresi?" seklinde sorun. Eger cocuk cevap vermeze "Burasi neresi? Burasi mutfak. Bak mut-fak. Mutfak" seklinde tekrar edin. Her bir bolumu her gun en az uc dort defa tekrarlayin, ve cocuk bir bolumu iyice ogrenene kadar surekli tekrar edin.

Otizm Tamamiyla Tedavi Edilebilir mi?

Otizmin tamamen tedavi edilebilir olup olmadigi akdemik cevrelerde tam bir karmasa konusu. Bazi uzmanlar gayri ihtiyari de olsa "otizmden tamamen iyilesen" cocuklar tabirini kullanmaya basladi. Biraz daha ihtiyatli davrananlar ise "otizmden en iyi sonuc alinan cocuklar" tabirini kullaniyor. Yine bir kisim uzman grubu ise otizmde ilerleme olabilmesine ragmen, tamamen iyilesme durumunun soz konusu olmadigi gorusundeler.
Peki nedir bu karmasaya sebep olan durum? Bazi arastirmacilar yaklasik on yil once takip etmeye basladiklari, otizm tanisi almis 2-3 yas grubu cocuklarini bu on yillik sure icinde takip etmeye devem ettiler. Bu grup icinde yaklasik %5 ve10 arasinda bir grup cocugun IQ testleri, otizm testleri, kisilik testleri, sosyal gelisim ve beceri testleri vs. sonucunda tamamiyle normal cocuklarla ayni seviyeyi yakaladiklarini gorduler. Yalniz, dikkat edin bu cocuklar tamamen otizm spektrumunun disina cikan cocuklar. Bir diger ifadeyle, su anda sergiledikleri gelisme, yuksek fonksiyonlu otizm veya Asperger sendromu olarak anilan, otizm spektrumunun en normale yakin ucunda yer alan durmlarin dahi disinda. Bu cocuklarin yillar sonra tamamen normal gelisimi yakalamasina ragmen bazi uzmanlarin tereddut etmesi ise beyin tarama calismalarinin sonucundan kaynaklaniyor. Bu cocuklar her ne kadar psikiyatrik testler ve gunluk hayatta islevsellikte normal seviyeye ulassalar da, beyin tarama testleri hala yer yer anormal organizasyon gosterebiliyor. Bana kalirsa, ki bircok uzmanin gorusu de bu dogrultuda, dogustan normalin disinda gelisim gosteren beyin, yapilan degisik etkin mudahaleler sonucunda, kendini farkli bir dogrultuda yeniden organize edebilir. Bu, insan beynin gostermis oldugu en muhtesem ozelliklerden birisi. Yani kucuk yasta beyinde bir yeti kaybi oldugunda, beyin, kalan kisimlarin kendini yeniden organize etmesiyle, normal fnksiyonlarini tekrar icra edebiliyor; her ne kadar beyin taramasinda (fMRI gibi) normalin disinda bir aktivasyn gorulse bile. Buna tip dilinde beyin esnekligi (brain plasticity) deniliyor.
Peki beynin kendini yeniden organize etmesine yardimci olacak etmenler var mi ve varsa neler? Bunun ilk cevabi sanirim biraz sans faktorunde gizli. Kucuk yasta otizm teshisi alip, sonradan normal ve normale yakin gelisme gosteren cocuklarin en buyuk ortak ozelliklerinden birisi, dile dayali IQ her ne kadar zayif olsa bile, gorsel algilamada fazla bir zorlanmanin olmamasi. Bir diger etmen ise genelde 3 yas oncesinde baslanan, ve haftada en az 20-30 saat uygulanan ozel egitim. Benim soylemek istedigim bir diger konu ise, Amerika'da bilimsel cevrelerde cok da fazla ilgi gormeyen, ama ailelerin ve bazi cocuk doktorlarinin onculugunde uygulamaya gecirilen DAN oranizasyonu. DAN ingilizce "Defeat Autism Now" cumlesinin kisaltilmis hali. Turkcesi ise "Otizmi Simdi Yen." Amerika'da aileler diger ailelere yardimci olmak ve toplumsal bilinc olusturmak amaciyla bunun websitelerini olusturmaya basladilar. Bu websitelerinde, her eyalette yer alan ve organizasyona kayitli doktorlarin isim ve adresleri bulunuyor. Bu doktorlarin yaptigi sey ise cocuktaki butun semptomlari bire bir ele elip tedavi etmek. Mesela, cocukta ishal, kabizlik, kusma gibi sindirim sistemi ile ilgili sorunlar varsa, her turlu gida alerjisi testi uygulanip, cocugun herhangi bir gida maddesine karsi alerjisinin olup olmadigi tespit ediliyor. Gluten ve kazein icermeyen beslenme de bu surecin bir parcasi aslinda, cunku bazi cocuklar sutte bulunan kazein be bugday ununda bulunan glutene karsi kompleks bir alerjik reaksiyon gelistirebiliyorlar. Ayrica, DAN doktorlari, cocuklardaki agir metal zehirlenmesinin tespit edildigi testleri uygulayip, sonuc pozitif ciktiginda kilasyon tedavisi uyguluyorlar. DAN doktorlari ayrica degisik vitamin, mineral, bagirsak florasini duzenleyici bakteri ilaclari vs. de uygulayabiliyor. Akademik cevrede DAN organizasyonunun fazla prestiji olmamasina ragmen, ben bu uygulamayi kesinlikle destekliyorum. Zira yapilan butun test ve uygulamalar uzman doktorlarin gozetiminde gerceklesiyor.
Turkiye'de DAN doktorlarinin olup olmadigini bilmiyorum. Ama asagidaki sitelerde bu konuyla ilgili blgi bulabilirsiniz. Siteler ingilizce malesef. Eger bu sitelerle ilgili sorulariniz olursa, bana ulasabilirsiniz.

7 Ekim 2009 Çarşamba

Epson Tuzu Banyosu

EPSOM TUZU (MAGNEZYUM SÜLFAT) BANYOSU

Sülfatlar ağır metal temizliğine yardımcı olur, bağışıklık sistemini güçlendirir.

Otistik çocukların çoğunda hem magnezyum hem de sülfatlar düşüktür.

Magnezyum sülfat suya koyulduğunda magnezyum ve sülfata ayrışır.

Her iki molekülde deriden emilir. Sülfatın etkisi 7-8 saat kadar sürer.

Magnezyum sülfat tozunu kaynar suda iyice eritin.

Küvetin içine dayanılabilecek kadar sıcak su koyun ve içine magnezyum sülfatlı suyu ilave edin.

Başlangıçta yarım çay bardağı magnezyum sülfat tozu kullanın ve daha sonra tolere ettikçe 1-3 çay bardağına kadar çıkın.

Yan etkiler: Huzursuzluk ve hiperaktivite olursa dozu azaltın. Banyo suyu yutulursa ishal yapar.

Küvet içinde en az 20 dakika kalınmalıdır.

Banyodan sonra isterseniz durulanmaya ve kurulanmayabilirsiniz.

Magnezyum sülfat derinizde beyaz toz şeklinde kalır ve etkisi devam eder.

Magnezyum sülfat kimya ve ecza depolarında kilo ile satılır.

Sonuç

Belki herkes farkında, ama konunun yeterince önemsenmediği açık. Otistik çocukların hemen hepsi zehirlenmiş vaziyette ve sorunun önü alınamıyor. Artık konu akademik bir tartışma olmaktan çıkmalıdır. Bu bir halk sağlığı sorunudur ve sivil ve resmi kuruluşlar otizme ya da diğer nöropsikiatrik hastalıklara neden olan çevresel toksinlere karşı mücadeleye başlamalıdırlar. Aksi halde torunlarımızın belki de çocuklarımızın bu Dünya’da yaşama şansı kalmayacak.

Klorofil İçeren Bitkilerle Şelasyon

KLOROFİL İÇEREN BİTKİLERLE ŞELASYON

Kimyasal toksin ve ağır metallerin vücuttan uzaklaştırılmasında klorofilden zengin gıdaların önemi büyüktür. Yeşil sebzelerin ortalama klorofil içeriği % 0.5’den daha azdır. Yosunlar ve çimler (klorella, spirulina, mavi-yeşil alg, deniz börülcesi, buğday çimi, arpa çimi) ise daha fazla klorofile sahiptirler. Yeşil algler içinde en yüksek (%3-5) klorofil içeren bitkiler klorella ve spirulinadır. Bu yosunların %20’sini fibröz (telsi) kabuk, %80’ini ise iç kısım oluşturur.

Toksinler ve ağır metallerin çoğu kandan bağırsağa atılır. Atılan bu zararlı maddelerin bir kısmı dışkı ile boşaltılırken geri kalan kısmı tekrar emilerek kana geçer. Klorella ve spirulinanın fibröz (telsi) kabuk kısmındaki mukopolisakkaritler ağır metalleri, böcekkıranları (pestisid), DDT, hidrokarbon ve polikarbonları tutarak vücutta birikimini önler. Burada bulunan klorofil içeriği zengin otlar ve yosunlar toksinlerin tekrar emilmesini engellerler.

Klorella veya spirulina gibi yosunlar Japonların yosun yemekleri (suşi) gibi çok sağlıklıdır. Çok miktarda vitamin, mineral, amino asit ve diğer besin maddelerini içerirler. Klorella ve spirullinada insan vücudu için gerekli nerdeyse bütün maddeler bulunur.

Klorellada bulunan maddeler

Yüksek miktar (%58) ve kalitede protein: Bütün amino asitleri içerir.

Bütün B kompleks vitaminleri (B12 dahil).

C vitamini

E vitamini

Beta-karoten.

Makromineraller: Kalsiyum, magnezyum, potasyum.

Mikromineraller: Çinko, selenyum, demir

Omega-3 yağ asitleri: GLA.

Mukopolisakkaritler

Nukleik asitler (RNA & DNA): %13

Klorofil

Klorella büyüme faktörü: %18

Klorella veya spirulinanın diğer özellikleri

Klorella veya spirulina demir boşaltımını artırmaz. Tam tersine demir içerdikleri için kan demir düzeyini artırır.

Klorella veya spirulina birkaç gün içinde ağız kokusunu giderir; pis dışkı kokusunu da giderir.

Klorella veya spirulina klorofilaz ve pepsin gibi sindirim enzimlerini ihtiva eder.

DMSA’dan farklı olarak klorella bağırsakta veya spirulina mantarların üremesini artırmaz. Tam tersine bağırsakta bulanan probiyotiklerin (laktobasiluslar) normalin 4 kat daha fazla üremesini sağlar.

Klorella ya da spirulina alan kişilerde ilk günlerde gaz, kramp, kabızlık ve ishal gibi bağırsak hareketlerinin artış belirtileri görülebilir.

Klorella büyüme faktörünün yaşlanmayı önleyici bir etkisi vardır.

Klorella Büyüme Faktörü (KBF) bağışıklık sistemini güçlendirir, kansere karşı etkilidir.

KBF ve klorellanın içerdiği yüksek miktarlardaki DNA ve RNA sinir ve diğer doku hücrelerinin tamirine yardımcı olur.

Klorella-Spirullina/Dozaj

Erişkin bir insan günde üç gram klorella veya spirulina idame dozu olarak yeterlidir.

5-7 gram daha etkili olacaktır.

Ağır metali olan erişkin kişilerde önerilen toplam doz günde en az 10 gramdır; 20 grama kadar çıkılabilir.

30 kg bir çocuk için 5 gram, 10 kg'lık bir çocuk için 3 gram uygun olur.

Spirulina ve klorella benzer özelliklere sahip olsalar da farklı özellikleri nedeni ile kombine edilmeleri daha iyi olabilecektir.

2 kısim spirullina/ bir kisım klorella alınması önerilmektedir.

Şelasyon Tedavisi


Şelasyon cıva, kurşun, arsenik ve benzeri toksik ağır metallerin bazı ilaçlara bağlanarak vücuttan atılmasının (temizlenmesinin) sağlanmasıdır.

Temel olarak dört ilaç kullanılmaktadır:

DMSA (Di-Mercapto-Succinic Acid) en çok tercih edilen şelasyon ajanıdır.

DMPS (Di-Mercapto-Propane-Sulfonate) sık kullanılan diğer ajandır.

DMSA’nın geniş bir yelpazedeki zehirli metalleri (kurşun, cıva, arsenik, kalay, kadmiyum, nikel, tungsten, uranyum antimon, platin vb) bağladığı ve vücuttan attığı ispat edilmiştir.

İkinci sırada tercih edilecek ajan ise DMPS olmalıdır.

Saptanan metallerin özelliğine göre EDTA ve ALA da ilk iki sıradaki ajanlarla dönüşümlü olarak kullanılabilir.

Şelasyon tedavisi hangi şartlarda yapılabilir?

Şelasyon her otistik çocuğa uygulanabilecek bir tedavi yöntemi olmadığı gibi, deneyimli ve yetkin olmayan kişilerce uygulandığında ciddi zararlar verebilir. Bu tedavi öncesinde bu tedaviye gerek olduğu mutlaka kanıtlanmalıdır.

Bu tedavi sadece ağır metallerden etkilenen ve bu tedavinin uygulanabileceği özelliklere sahip yani böbrek, karaciğer ve kemik iliği hastalığı olmayan ve tedavi öncesinde yapılacak testlerle mevcut mineral düzeyleri yeterli bulunan çocuklara önerilebilir.

Bir diğer önemli konu da şelasyon tedavisi öncesinde glutatyon seviyesini normal düzeye getirmektir.

Glutatyon’un toksik ağır metalleri bağlayarak vücuttan atılmalarını sağlamak gibi çok önemli bir role sahip olduğu unutulmamalıdır.

DMSA ile yapılan şelasyon tedavisi esnasında çinko boşaltımı hemen hemen iki kat artmaktadır.

Bu nedenle çinko seviyesi tedavi öncesi ve esnasında izlenmeli ve normal seviyeyi koruyabilmek için gerektiğinde çinko takviyesi yapılmalıdır.

DMSA demir, kalsiyum ve magnezyum boşaltımını etkilemez; bakır boşaltımını ise artırır.

Bakır, otistik çocuklarda genellikle fazladır, bu yüzden bu atılım faydalıdır ancak bakır seviyesi tedavi öncesi ve esnasında yine de takip edilmelidir. Çünkü bakır düşüklüğü de zararlı bir durumdur.

Şelasyon tedavisinde, özellikle küçük çocuklarda ve ağızdan tedaviyi reddeden olgularda tercih edilmesi gereken ilaç veriliş biçimi ciltten emilim yoluyla olmalıdır. (transdermal) Bu zaten en güvenli yoldur.

Oral (ağız yoluyla) DMSA, temini kolay ve ucuz olması nedeniyle sıklıkla ilk tercih edilen ajan olmaktadır. Karaciğer yetersizliği olan olgularda ise rektal (makat) yol diğer bir alternatiftir.

Tedavinin yavaş ve optimal dozlarda olması, ağır metallerle birlikte atılabilecek faydalı minerallerin takip edilerek zamanında yerine konulabilmesine olanak sağlayacaktır.

Hızlı yapılacak bir tedavide ise pek çok organdan ve aynı anda kana çok miktarda ağır metal karışacaktır. Bu durumda beynin attığından fazlasıyla karşılaşması söz konusu olabilecektir (reexposure). Damar yolu ile yapılan (IV) şelasyon tedavisi (EDTA, ALA) bu nedenle ön planda önerilmemektedir. Unutulmamalıdır ki şelasyon bir “maraton” dur ve bu tedavide kısa mesafe koşucusu gibi davranılmamalıdır.

Şelasyon tedavisi öncesinde vücudun çeşitli fonksiyonlar için gereksinimi olan elementlerin düzeyi araştırılmalıdır. Varsa eksikler yerine konulmalı ve tedaviye bundan sonra başlanmalıdır. Ayrıca tedavi süresince de çocuklara mineral ve vitamin desteği verilmelidir. Bağırsak sorunları olan çocuklarda DMSA kullanılmasının mantar enfeksiyonlarını azdırabilir.

Şelasyon tedavisinin olası yan etkilerinin saptanması ve alınması gereken önlemler

Nadir de olsa karaciğer, böbrek ve kemik iliği olumsuz etkilenebilmektedir. Tedavi süresince uygun aralıklarla mineral düzeylerinin yanı sıra ilgili tetkikler 2-3 ay gibi aralıklarla tekrarlanarak hastayı yakından takip etmek önemlidir.

DMSA temelde idrar yoluyla atıldığı için böbrek fonksiyonları kontrol (kan kreatini, kan üresi) edilmelidir.

Kemik iliği baskılanmasına yol açabilme olasılığına karşın kan bulgularını kontrol etmek gereklidir (tam kan sayımı).

Karaciğere zarar verebilme olasılığına karşın karaciğer fonksiyonlarını kontrol etmek (ALT, AST, GGT).

Toksin Temizleme Tedavisi

AĞIR METAL VE TOKSİN TEMİZLEME TEDAVİSİ

Ağır metal ya da toksin temizliği aylar ve hatta yıllar süren bir süreçtir. Deyim yerinde ise bir maraton gibidir. Tedavi çok yönlü olup sabırlı ve bilgili olmak şarttır. Tedavinin ana unsurları şunlardır.

Çevresel etkenlerin uzaklaştırılması

Uygun diyet uygulanması

Sindirim sisteminin düzeltilmesi

Doğal gıdaların kullanılması

Bağışıklık sisteminin desteklenmesi

Vücudun toksinleri temizleme yollarının desteklenmesi

Doğal veya kimyasal yollarla ağır metallerin uzaklaştırılması

Hiperbarik oksijen tedavisi

İdrardan Agır Metal Taraması

DMSA İLE UYARILMIŞ İDRARDA AĞIR METAL TARAMASI

Hasta gece son idrarını yapar.

Kilogram başına 30 mg miktarda DMSA'yı tek seferde ağızdan alınır. Maksimum doz 1800 miligramı geçmemelidir (1 tablet=100mg).

Hasta kapsül alamıyorsa, kapsülleri açıp içeriğini asitli olmayan herhangi bir gıdaya karıştırılarak verilir.

Sabah alınan ilk idrar temiz bir cam kaba alınır ve verilen özel örnek kabına en az yarısını dolduracak miktarda aktarılır. Eğer hasta çocuksa ve bez kullanıyorsa eczanelerde satılan idrar toplama torbalarını da kullanılabilir.

DMSA verildikten sonra idrar toplanması için gerekli süre 6 - 9 saattir. İlk 6 - 9 saat boyunca yapılan tüm idrarları bir arada toplanılır ve bu karışımdan alınanı örnek olarak götürülür.

Bu test halen Türkiye’de LS-MS aleti ile İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünde yapılabilmektedir. Bu test zararlı bütün metalleri (cıva, kurşun, kadmiyum, alüminyum, uranyum vb) gösterirken aynı anda faydalı bütün metalleri de (selenyum, demir, lityum, çinko, magnezyum vb) aynı anda göstermektedir.

Ağır Metal

AĞIR METAL HANGİ YÖNTEMLE SAPTANMALI?

Ağır metallerin varlığını saptamak için, kan saç ve idrardan alınan örneklerin özel yöntemlerle incelenmesi gerekmektedir. Başlıca ağır metal testleri şunlardır;

1. Kanda ağır metal testi

2. Saçta ağır metal testi

3. İdrarda ağır metal testi

4. İdrarda ağır metal testi (DMSA ile uyarılmış)

5. Dokuda ağır metal testi (ağır metallerin porfirin ile yaptığı bileşikler)

Toksik ağır metaller özellikle beyin gibi yağdan zengin doku ve organları seçip orada otururlar. Otistik çocuklar ağır metalleri organ ve dokulardan yeteri kadar hızla atamazlar. Dolayısıyla ağır metaller kana karışmadıkları için yeteri kana, saça ve idrara yeteri kadar geçmeyebilirler.

Örneğin yapılan bir araştırmada normal çocuklardan alınan saç örneklerinde referans aralıklarda (normal düzeylerde) ağır metallere rastlanırken, otistik çocuklarda bu düzey ya çok düşük ya da sıfır olarak saptanmıştır.

Yani hastada ağır metal yükü olmasına rağmen kanda, saçta ve idrarda yapılan ağır metal testi normal çıkabilir, bu da teşhisin atlanmasına neden olabilir. Bu testler ancak son zamanlarda maruz kalınan ağır metali gösterebilirler.

Ancak DMSA gibi bir şelasyon ajanının uygun dozda verilmesini takiben en az 6 saat sonrasında alınan kan, saç ya da idrar örneklerinde toksik ağır metalleri saptamak mümkün olabilmektedir.

Bu nedenle pratikte istenilmesi gereken en doğru test DMSA ya da başka bir şelatörle ile uyarılmış ağır metal testidir.

Bazen ağır metal dokuya o kadar sıkı yapışmıştır ki DMSA ile uyarılan örneklerde bile tespiti mümkün olamamaktadır. Çok sık görülmeyen bu durumda porfirin testi yapılması uygun olacaktır. Çünkü bu test ile doku içindeki ağır metali bile saptanabilmektedir.

Normal gibi görünen kişilerde de ağır metal boşaltımı

Normal gibi görünen kişilerde de ağır metal boşaltımı fazla olabilir mi? Tabii ki olabilir ve zaten olmaktadır da. Bu durum bazı hekimlerde ve hastalarda kuşkuya yol açmaktadır. Yani ağır metal yükünün fazla olması otizmin nedeni olmayabilir mi? sorusunu akla getirmektedir.

Aslında ağır metal değerleri ile klinik belirtiler arasında doğru bir orantı yoktur. Aynı ağı metal düzeylerinde klinik belirtiler hafif (yorgunluk, halsizlik, konsantrasyon zafiyeti vb) olabileceği gibi otizm, Alzheimer hastalığı ya da şizofrenide olduğu gibi çok ağır da olabilir. Bu değişkenlik kişinin ağır metali boşaltma kapasitesi ile ilgilidir. Ayrıca kişinin beyin gelişiminin hızlı olduğu erken yaşta ağır metale maruz kalması da önemli bir etken olmaktadır. Az önce söylediğimiz gibi en ağır belirtiler DMSA ile bile ağır metal boşaltımı yapamayan kişilerde görülmektedir.

Bazen şelasyon uyguladığımız kişilerde 6 ay sonra x ağır metalinin daha da arttığı ve hatta daha önce normal sınırlarda olan bir y metalinin patolojik sınırlara geçtiğini görmekteyiz. Halbuki o sırada hasta klinik olarak daha iyiye gidebilmektedir.

Ağır metal yükü hiçbir zaman normal olarak kabul edilemez! Ağır metaller sıfır olmalıdır, yani sıfırın üzerindeki her değer patolojiktir. Bu nedenle bir X değerinin laboratuar normalleri arasında kalmasının hiçbir garantisi yoktur.

Çok yüksek ağır metal değerlerine sahip olan çocuklarda bile mutlaka, başka etiolojik faktörler de (kimyasal toksinler) araştırılmalıdır.

Otizm Oluş Mekanizması

OTİZMİN OLUŞ MEKANİZMASI

Otizmin başta gelen nedenleri ağır metaller, antibiyotikler ve diğer kimyasal toksik maddelerdir. Diğer nedenler arasında enfeksiyonlar (Kızamık, HHV6, CMV, Streptococcus, Clostridia, Borrelia, Candida) ve beyin kan akımında azalma gelmektedir. Genetik yatkınlıkları (tek-gen polimorfizmleri) nedeni ile bu toksinler ve enfeksiyonlar ile yeterince baş edemeyen çocuklarda bir dizi birbirine bağlı mekanizmaların etkisi ile otizm tablosu oluşmaktadır (Şekil-1).

Şekil 1. Otizmin muhtemel oluş mekanizması

EK: AĞIR METAL KAYNAKLARI

Not bu liste tam değildir, eksikliklerin tamamlanmasında herkese görev düşmektedir. Diğer kimyasal toksinlerin de listelerinin hazırlanması gerekir.

Cıva kaynakları

Egzoz gazları ve kirli hava

Böcek ilaçları

Amalgam diş dolguları

İçme suları

Keçe

Kulak ve burun damlaları

Bazı aşılar (karma aşı, hepatit B, HiB, grip)

Kan grubu uyuşmazlığını önleyen ilaçlar

Kontakt lens solüsyonları

Çamaşır yumuşatıcıları

Deniz ürünleri

Talk pudrası

Kozmetikler (maskara)

Ahşap koruyucuları

Yer cilaları ve parlatıcıları

Piller

Cıvalı idrar söktürücüleri

Elektrikli aletler

Patlayıcılar

Fluoresan lambalar

Boyalar

Tarım ilaçları

Petrol ürünleri

Musluk suyu

Kurşun kaynakları

Motorlu araçların yaydığı egzoz gazları

Kurşun borularla evimize ulaştırılan sular

Kalıcı rujlar

Vinil okul çantaları

Ders araçları,

Duvar boyaları

Tekstil boyaları

Oyuncaklar

İçme suları

Dökme demir

Kirli hava

Porselen veya çelikten yapılmış banyo küvetleri

Piller

Konserve gıdalar

Kimyasal gübreler

Toz

Endüstriyel bölgelerde yetişmiş gıdalar

Saç boyaları

Kurşunlu cam

Böcek öldürücüler

Sigara dumanı

Alüminyum kaynakları

Pişirme kapları

Folyolar

İçme suları

Antiasitler (mide ilaçları)

Aşılar (Pnömokok, Hepatit A, HPV)

Deodoranlar

Tamponlu aspirin

Gıda katkıları

Rujlar

Konserve edilmiş asidik yiyecekler

Bazı ishal ilaçları

Bazı hemoroit ilaçları

İşlenmiş bazı peynirler

Arsenik kaynakları

· Kirli hava

· İçme suyu

· Balıklar

· Böcek öldürücüler

· Tarım ilaçları

· Endüstiriyel et ürünleri

· İşlenmiş bazı metaller

· Deniz ürünleri

· Özel cam ürünleri

· Tahta koruyucuları


Kadmiyum kaynakları

· Sigara dumanı

· Kirli hava

· Kadmiyumlu topraklarda yetişen bazı meyve ve sebzeler

· Böbrek, karaciğer, tavuk gibi et ürünleri

· Böcek öldürücüler

· Karayollarındaki tozlar

· Nikel-kadmiyumlu piller

· Boyalar

· Fosfatlı gübreler

Nikel kaynakları

· Elektrik düğmeleri

· Aydınlatma gereçleri

· Seramik

· Kakao

· Soğuk saç perması

· Yemek pişirme kapları

· Kozmetik ürünler

· Metal paralar

· Diş malzemeleri

· Bazı çikolatalar

· Margarinler

· Endüstriyel alanların yakınında üretilmiş gıda ürünleri

· Saç spreyleri

· Endüstriyel atıklar

· Süs eşyaları

· Metal rafinerileri

· Metal eşyalar

· Nikel-kadmiyum piller

· Ortodonti malzemeleri

· Şampuanlar

· Musluk suyu

· Fermuarlar

· Sigara dumanı


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız